10009,81%-0,72
35,86% 0,24
37,26% -0,14
3235,97% 0,65
5152,32% 0,96
Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, ‘Sivil toplum örgütleri ve vakıflar artık özgürce faaliyet yürütemeyecekler, iktidarla eş güdümlü çalışmayan STK'lar her an keyfî denetim ve kapatma tehdidiyle karşı karşıya kalacaklar’ dedi
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) sömentri tatili nedeniyle verdiği aranın ardından tekrar çalışmaya başladı. Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, görüşmelerine başlanılan bazi kanunlarda değişiklik yapilmasina dair kanun teklifi üzerine söz aldı. Torba yasa ile tekrar gündeme getirilen "Devlet Denetleme Kurulunun (DDK) yetkilerini’ genişletilmesiyle ilgili maddenin yasalaşması halinde sivil toplum örgütleri ve vakıfların artık özgürce faaliyet yürütemeyeceklerini iktidarla eş güdümlü çalışmayan STK'lar her an keyfî denetim ve kapatma tehdidiyle karşı karşıya kalabileceklerine dikkat çekti. Milletvekili Ün, ‘DDK yargının yetkisini elinden alarak doğrudan kamu görevlilerini görevden uzaklaştırabilecek, bürokraside ve sivil toplumda iktidara muhalif kimse bırakmayacak. Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği yetkiler kanun değişikliğiyle geri getirilmiş olacak. Hukukun üstünlüğü ve anayasal denetim tamamen yok olmuş olacak. Şimdi, bu düzenlemeyle diyorsunuz ki: "Devlet Denetleme Kurulunun yetkilerini Anayasa’nın öngörmediği şekilde genişletiyoruz. Diyorsunuz ki: "Devlet Denetleme Kurulu eliyle yargıyı aradan çıkarılarak kurum ve kuruluşların iştiraklerine soruşturma başlatabiliriz." Diyorsunuz ki: "Her kademe ve rütbedeki görevliler hakkında görevden uzaklaştırma yetkisi verebiliriz." İşin özü aslında ne diyorsunuz biliyor musunuz? "Kendimizi yargı yerine koyacak talimatımızla yargısız infaz yapabileceğiz." Diyorsunuz’ dedi
Siyasi suistimale açık
Yapılmak istenilen düzenlemedeki yetkilerin siyasi suistimale açık olduğuna dikkat çeken Milletvekili Ün, ‘Atanmış kişilere bu derece yetki tanınması, emir aldıkları makamların siyasi gücüne güç katmayı, keyfekeder girişimleri meşrulaştırmayı hedeflemektedir. Yüce Meclisimiz de buna asla alet olmamalıdır. Bu terazi gün gelip sizleri de sizlerin seçtiklerini de atadıklarını da tartacaktır. Türkiye siyasetini, seçmenlerini ve sivil toplum iradesini teslim almak, Ali Cengiz oyunlarına yasal kılıflar üretmekten başka bir işe yaramayacaktır. Yetkili makamların alması gereken kararları postacı kılınmış birkaç denetçinin uhdesine bırakacaktır. Hukukun üstünlüğü ve bağımsız denetimin ruhu ortadan kaldırılmış olacaktır. Bu sivil toplumun baskılanması, seçilmişlerin baskılanması, toplumun gönüllü kuruluşlarının 28 Şubat zihniyetini hatırlatır tarzda görevlerini yapamaz hale getirilmesidir.’ dedi
Sivil toplumun tepesine kılıç sallanılıyor
Görüüşülmekte olan teklifin sivil toplumun tepesinde kılıç sallandırma girişimi olduğuna dikkat çeken Ün, ‘İktidar artık devlet ve hükûmet kavramlarını birbirinden ayırt etmediği için politikalarına yönelik eleştirileri devlet karşıtlığıyla eş tutmakta, buna göre de muamele etmekte. Onun için bu düzenlemeden sonra göstereceği refleks de devletin değil, Hükûmetin siyasi refleksi olacaktır. Bu teklif sivil toplumun tepesinde bir kılıç sallandırma girişimidir. Bu teklif bağımsız sivil toplum kuruluşlarını Hükûmetin keyfî denetimine tabi tutma girişimidir. Bu teklif toplumsal muhalefeti göğüsleyen sivil toplum kuruluşlarını susturma girişimidir. Hükûmetin çıkarlarına ters düşen sivil toplum kuruluşlarına kayyum atanabilecek, seçilmiş yöneticileri bir telefonla harekete geçecek olan DDK eliyle görevden uzaklaştırılabilecek. Mesele o kadar vahim işte. Biz Gelecek Partisi milletvekilleri olarak ülkemize bedel ödetecek bu kanun teklifine net olarak "hayır" oyu vereceğiz. Sizi de pişmanlık duyacağınız gün gelmeden dostlarınız olarak uyarıyor, "hayır" demeye, bu kanun teklifini geri çekmeye davet ediyorum’ dedi