Denizli’de kişiye özel protokollerle yaşam kalitesini etkileyen boyun fıtığı, bel fıtığı ve vertigo gibi rahatsızlıklarının ortadan kalkmasına destek olan Nameste Bilinçli Yaşam ve Fizyoterapi Merkezinde geliştirilen özel tekniklerle etkili çözümler sunulurken acısız, ilaçsız ve ameliyatsız sağlıklı yaşama kavuşulmasına katkı sağlıyor. Nameste Bilinçli Yaşam ve Fizyoterapi Merkezi Sahibi Hüseyin Kalkan, ameliyat ya da kırık gibi ciddi yapısal hasarların söz konusu olmadığı durumlarda, hastaların büyük bir bölümünü kısa sürede sağlıklı yaşamlarına geri döndüklerini söyledi. Fizyoterapi ve manuel terapi alanında uzun yıllar eğitim aldıktan sonra Nameste Bilinçli Yaşam ve Fizyoterapi Merkezini açtığını anlatan Kalkan, ‘Yılların verdiği tecrübeyle boyun fıtığı, bel fıtığı ve vertigo gibi yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen rahatsızlıklarda çığır açacak bir yöntem geliştirmeyi başararak bu alanlarda uzmanlaştım. Uzun yıllar eğitimini alıp geliştirdiğim özel teknikle, bu yaygın ve zorlu sağlık sorunlarına ameliyatsız, hızlı ve etkili çözümler sunabiliyorum. Merkezimizde her bireyin ihtiyaçlarına özel olarak tasarlanmış tedavi planlarımız öne çıkıyor. Merkezimiz de uygulanan yöntemlerin en önemli özelliği, her hastaya aynı protokolün uygulanmamasıdır. Her bireyin vücut yapısı, şikâyeti ve yaşam tarzı göz önünde bulundurularak kişiye özel destek çözümler geliştiriyoruz.’ Dedi
Merkezin temel amacı belli
Nameste Bilinçli Yaşam ve Fizyoterapi Merkezinin temel amacının insanları daha az acıyla, ilaçsız ve ameliyatsız bir şekilde yeniden sağlıklı bir yaşama kavuşturmak olduğunu hatırlatan Kalkan, ‘Ameliyat ya da kırık gibi ciddi yapısal hasarların söz konusu olmadığı durumlarda, danışanların büyük bir bölümünü kısa sürede normal hayatlarına kavuşturmayı hedeflemekteyiz. Uzman ekibimizle, bu süreçte danışanlarının hem fiziksel hem de ruhsal olarak desteklenmesini esas alarak, yaşam kalitesini bütüncül bir yaklaşımla yeniden inşa ediyoruz. Temel amacımız, insanları daha acısız, ilaçsız ve ameliyatsız bir şekilde yeniden sağlıklı bir yaşama kavuşturmak, onları günlük yaşam standartlarına geri döndürebilmektir. Biz hekim değiliz, tedavi de yapmıyoruz, toplumda artan şikâyetlerin giderilmesine manuel dokunuşlarla katkı sağlıyoruz’ dedi